Defterimden Eskizler|1

Zihninin, etrafındaki dünyaya belki bir süreliğine belki sonsuza kadar çektiği taş duvarların arasında ne düşünüyordu bilmiyorum ama suratındaki ifade korkunun ve pişmanlığın eline düştüğünün bir tanığıydı. Yağmurun ıslattığı saçları tel tel yüzüne düşerken burnunu kıvırırcasına bir hareketle muhtemel kaşıntısından kurtulmaya  çalıştığı bariz belli oluyordu. Ama tenezzül edip ellerini, üstüne oturduğu ıslak taş betondan kaldırmıyordu. Ayaklarını uzattığı yerde çimler, ara ara da ayrık otları boy gösteriyordu.
Yaklaşık bir metre sağında evin bahçesi ile sokağın arasına girmiş demir çitler yer alıyordu. Üzerindeki yeşil boya kalkmaya başlamış, açık kalan kısımları paslanmıştı. Giriş kapısı alçaktı. Normal bir insan bile eğilmeden geçemezdi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mini Belgesel | Karıncalar

Yükseliş | Önizleme

Solmuş Serenat